Paslanmış Teker
Gitmen gereken o yere gitmesen, yolun gittiği yerden dönsen, o raydan çıksan ne kadar acırdı içindeki teker?
Paslanmış tekerlerin birbirine sürtünmekten çok sıkıldı. Yorgunca çuflamaktan. O çok güvenli limana varmak veya varmamak. Mesele limana varmak olsaydı huzursuzluğun bitmez miydi? Yerinde durmaman, küçük bir çocuk gibi hırıltılar çıkarman, içindeki trenin camlarını patlatmak istemen. Hepsi, birer dur sinyalleri değil mi fark etmen için? Mutluluğun anahtarını limanlı yolda bulamazsın. Yolun akıcılığına kendini hapsettiğinde, inişlerle çıkışlarla, tüm şartları ve riskleri göze alarak gittiğinde vardığın yerdir mutluluk. Benliğinin heyecanlandığı, özgürce havalanabildiği yer. Herkesin rahatlıkla oturduğu o trende yerini bırakmak istemezken; benliğin dehlizli rüyalarındaysa, o çetin yolda batmak istiyorsun. Keşif çamurunda batmak ve yaşadığını hissederek çıkmak.
Ancak rüyalarında nefesini duyabildiğin, benliğinin varlığını ne zaman göreceksin?
Kaynakça
görsel:unsplash.com