Müzik Sosyolojisi

Müzik ruhun gıdasıdır. Yorulduğumuzda dinlenmek için mutlu olduğumuzda daha da neşelenmek için müzik dinleriz müzik her toplumda kendini farklı şekilde ortaya çıkarır. Farklı çalgı aletleri farklı sesler görülmekle birlikte müziğe yüklenen anlamlar da zamana, mekâna ve topluma göre farklılık göstermektedir. Müzik dinden askeriyeye siyasetten spora her alanda görülmektedir.

Eskiden müzikler belli bir amaca yönelik yapılırdı. Örneğin Osmanlı döneminde yeniçerileri yüreklendirmek, cesaretlendirmek ve düşmana korku salmak için gürültülü ve heybetli müzikler yapılırdı. Dinde kullanılan müzikler ve enstrümanlar ise daha sakin, ruhu dinlendiren müziklerdir. Bir ölünün arkasından yakılan ağıtlar acı ve matem içerirken bir düğünde ve ya şenlikte çalınana ve söylenen müzikler daha çok coşturucu, hareketli ve oynak müziklerdir.

Müziğin toplumlardaki yeri azımsanmayacak kadar büyüktür. Her zaman ve her yerde farklı tınılar ve müzikler duyarız. Farklı toplum ve kültürlerde danslara eşlik eden müzikler bize o toplum ve kültürü hakkında bilgi vermektedir.  Afrika’da bir kabileyi ve yapılan müzikleri incelersek daha çok hareketli, hızın ve çevikliğin önemli olduğu dans figürleri ve buna uyumlu ritmik müzikler yapıldığını ve söylendiğini görebiliriz. Bazen de müzik belli bir gruba yönelik yapılmaktadır. Bu daha çok bir siyasi amaç gütmektedir. Söylenemeyen sözler veya çekilen acılar, içinde kalınan duygusal anlar müzikle dile getirilir. Her ne olursa olsun müzik insanın tarihi kadar eskilere dayanmakta ve toplum ve kültürlerin bir parçası olmaktadır.